Son final sınavını da başarıyla geçerek yeni mezun olmuş her genci aslında hayatlarının en önemli sınavlarından biri bekler: İlk iş deneyimi! Yeni mezunlar bu önemli ve zorlu sınavı verirken kariyerlerini belirleyecek önemli bir adımı da atmış olurlar. İlk işte elde edilecek başarı, o iş yerinde uzun yıllar çalışmayı sağlayacağı gibi çok farklı fırsat kapılarını açan bir anahtardır da. Fakat bu zorlu sınavı başarıyla geçmek için bazı noktalara dikkat etmek gerekir:

Hata yapmamaya dikkat edin!

Çoğu yeni mezun, aslında olmadıkları kadar bilgili görünmeye çalışır. Hatta bazı konulardaki bilgisizliklerinin anlaşılmaması için soru sormazlar. Deneyimlerinin ve bilgilerinin yetersizliğini aşırı öz güvenle bastırmaya çalışırlar. Oysa bu şekilde davranmak son derece yanlıştır. Çünkü ilk işinizde kimse sizden her şeyi bilmenizi beklemez. Sorular sorarak hızla kendinizi geliştirmeye çalışmalı ve size yardım etmek isteyenleri geri çevirmemelisiniz. Yanlış yapmaktansa, meslektaşlarınızın tecrübelerinden yararlanmaya çalışarak ilk işinizi bir öğrenme deneyimine çevirdiğinizde başarıya doğru bir adım atmış olursunuz.

Öğle yemeklerini yalnız yemeyin!

Yeni bir işe başladığınızda resepsiyonistten CEO’ya kadar herkesten değerli bilgiler öğrenebileceğinizi sakın unutmayın. Bu insanların her biri sizin yakın dostunuz veya kariyer koçunuz olma potansiyeli taşır. İş yerinde başarılı ve dolayısıyla mutlu olan insanların çoğu, kurdukları başarılı network sayesinde bulundukları noktaya gelir. İlk işe başladığınızda iş yerinde zeki, deneyimli ve değerli insanlar olduğunu düşünerek onları tanımaya çalışın. Onlarla kuracağınız pozitif ilişkiler, işinizdeki başarıya giden köprüde önemli bir dönemeç olacaktır.

Çalışırken enerjinizi tüketmeyin

Öğrenciyken enerji depolamak için ailenizden, öğretmenlerinizden ya da arkadaşlarınızdan aldığınız desteği iş hayatında göremeyeceksiniz. Dolayısıyla ilk iş deneyiminizde sizi zorlukların beklediğine hazırlıklı olmalısınız. Kendini kabul ettirmek için uzun saatler boyunca mesailere kalan çalışanlar bir çok patronun övgüsünü kazanabilir. Ama bu durumun sinirlerinizi yıpratarak enerjinizi tüketmesine izin vermemeli, dengeyi yakalamalısınız. Eğer aşırı çalışmaktan ilk işinizde “tükenmişlik sendromu” yaşama aşamasına gelirseniz, veriminiz düşer, motivasyonunuz azalır ve mutsuz olursunuz. Yaşam ve kariyer hedeflerinizi iyi belirleyerek, kısa molalarla nefes almalısınız. İş ve özel hayatınızın dengesini oluşturmayı öğrendiğinizde başarı da sizinle olacaktır.

Çalışkan olun ve kendinizi tam zamanında gösterin!

İş hayatında başarılı olmak için yetenek kadar çalışkan olmaya da ihtiyaç vardır. Örneğin 10.000 saat kuralı bunun en güzel örneğidir. Bu kurala göre bir işte gerçek bir uzman sayılmak için 10.000 saatlik deneyim gerekir. Ve gösterdiğiniz azim, özveri ve dakiklik işverenin gözünden kaçmayacak önemli sinyallerdir.

Çalışkan olmanız, uzun vadede meslektaşlarınızın size saygı duymasını sağlayacağı gibi gelecekte başarılı olmanız için öz disiplin oluşturmanıza da yardımcı olacaktır. Buradaki kural oldukça basittir: Çalışkan olun ve bunu zamanında gösterin!